Türk tiyatrosunun usta ismi Metin Akpınar, KAFA TV’de Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Uzun Lafın Kısası programına konuk oldu. Türkiye gündemine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Akpınar, Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yargı..
Türk tiyatrosunun usta ismi Metin Akpınar, KAFA TV’de Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Uzun Lafın Kısası programına konuk oldu. Türkiye gündemine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Akpınar, Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yargı süreci, adalet sistemi, demokrasi kavramı, erken seçim olasılığı ve sanatın önemi üzerine görüşlerini samimi ifadelerle paylaştı.
Ekrem İmamoğlu hakkında devam eden yargı sürecini ve bu süreçle ilgili medyada yer alan iddiaları değerlendiren Akpınar, Türkiye’deki mevcut siyasi atmosferin normal koşullardan uzak olduğunu belirtti:
“Biz normal koşullarda değiliz. Anayasa var ama uygulanmıyor ve uygulanmayacak da. Bu sistemde eski değerlendirmelerimizle bir sonuca varmak mümkün değil. Yeni ve inanılmaz boyuttaki yanlışlıklar üzerinden fikir üretmeye çalışıyoruz.”
Akpınar, özellikle yerel yönetimlerin etkisini azaltmak üzere bir strateji izlendiği görüşünü dile getirdi:
“İktidarın seçimleri kaybetme nedeninin belediyeler olduğuna kanaat getirmesiyle birlikte, belediyelerin halk üzerindeki olumlu etkisini yavaşlatmak için başlatılan bir operasyon bu. Bu boyutlara varmasını başta beklemiyordum.”
İmamoğlu hakkında MASAK raporlarına dayandırılan iddiaların toplumda ciddi bir bilgi kirliliğine yol açtığını belirten Akpınar, hem yandaş hem de muhalif medyada yer alan farklı söylemlerin halkı kutuplaştırdığını vurguladı:
“Yandaş kanallarda Ekrem İmamoğlu’nun bir çete kurduğu, bu kişilerin inşaatta çalışan işçiler olduğu, MASAK raporlarıyla ciddi suçlamalar yapıldığı iddia ediliyor. Ancak muhalefet ise böyle bir şeyin olmadığını ve raporun imzalanmadığını savunuyor. Halk ise arada kalıyor. Bu süreç toplumu daha da kutuplaştırıyor.”
Programda, Türkiye’de erken seçim olup olmayacağına dair soruya net bir yanıt veren Akpınar, ülkenin demokratik sistemden uzaklaştığını söyledi:
“Türkiye’de demokrasi yok. Eskiden bir ‘cici demokrasi’ vardı, o da kalmadı. Bugün halkın mitinglerle erken seçim istemesi, iktidarın sandığı açacağı anlamına gelmiyor. Akıllı bir iktidar, böyle bir ekonomik ortamda seçime gitmez.”
Metin Akpınar, sanatın bireyler ve toplum üzerindeki etkisine dikkat çekerek, kültürel alanların insanlara nefes aldıran yegâne platformlar olduğunu ifade etti:
“Bu iklimde sığınıp nefes alabileceğimiz tek yer sanat, güzel sanatlar. Orada bir şey var, orada soluk almaya çalışıyorum. İnsanlar için sanat artık bir lüks değil, bir ihtiyaç haline geldi.”
CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sorulan bir soruya da yanıt veren Akpınar, Kılıçdaroğlu’nun siyasetten tamamen çekilmediğini düşündüğünü belirtti:
“Kemal Bey’in sahneden tamamen çekildiğini düşünmüyorum. Olağanüstü bir kurultayda yeniden aday olabilir. Özgür Özel’in karşısına rakip olarak çıkması da olası. Politikayı bırakmak istemediği belli.”
Metin Akpınar, 2 Kasım 1941’de İstanbul’da doğdu. Aslen Ordulu bir ailenin çocuğu olan Akpınar, ilköğrenimini 45. İlkokul’da, ortaokulu Gedikpaşa’da ve liseyi Pertevniyal Lisesi’nde tamamladı. Üniversiteye Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe Bölümü’nde başladı ancak daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne geçti. Buradaki eğitimini yarım bırakarak sahne dünyasına adım attı.
Sanat hayatına 1964’te Ulvi Uraz Tiyatrosu ile başladı. 1967’de kurulan Devekuşu Kabare Tiyatrosunun kurucu kadrosunda yer aldı. Özellikle burada sahnelenen Vatan Kurtaran Şaban adlı oyunla büyük beğeni kazandı.
Sinemada ise özellikle Zeki Alasya ile oluşturduğu “Zeki–Metin” ikilisi ile Türk sinema tarihine damga vurdu. Tatlı Dillim, Salak Milyoner, Köyden İndim Şehire, Güler Misin Ağlar Mısın, Düttürü Dünya, Petrol Kralları gibi filmlerle geniş kitlelere ulaştı.
Metin Akpınar yalnızca sahneyle değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleri ve akademik çalışmalarıyla da tanındı. Haliç Üniversitesi ve Okan Üniversitesi gibi kurumlarda “Tiyatroda Kabare Tarihi” başta olmak üzere dersler verdi. Ayrıca sağlık sektöründe yatırımcı olarak yer aldı ve İzmir Kent Hastanesi ile Kipa gibi projelere ortak oldu.
Sanat hayatı boyunca pek çok ödüle layık görülen Akpınar’ın aldığı bazı önemli ödüller şunlardır:
2008 – İsmail Dümbüllü “Yaşam Boyu Onur Ödülü”
2010 – Antalya Altın Portakal Film Festivali “Yaşam Boyu Onur Ödülü”
2011 – Uluslararası İstanbul Film Festivali “Onur Ödülü”
2020 – Hayat hikâyesi, “İyi ki Yapmışım” adlı belgeselle beyazperdeye aktarıldı
2022 – “Sahneye Adanmış Bir Ömür: Metin Akpınar” biyografi kitabı yayımlandı
Videonun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Güncel gelişmelerden haberdar olmak için X hesabımıza 👉buradan ulaşabilirsiniz.
YORUMLAR (1)