Sanat dünyasının özgün isimlerinden Aydilge, Armağan Çağlayan’ın sunduğu “Gör Beni” programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Hem müzikal kariyeri hem de yaşam felsefesi üzerine içten ifadeler kullanan sanatçı, şarkılarındaki naif üslubu..
Sanat dünyasının özgün isimlerinden Aydilge, Armağan Çağlayan’ın sunduğu “Gör Beni” programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Hem müzikal kariyeri hem de yaşam felsefesi üzerine içten ifadeler kullanan sanatçı, şarkılarındaki naif üslubu bilinçli bir tercih olarak benimsediğini belirtti. Toplumdaki kutuplaşmaya, ayrımcı dile ve görmezden gelinmeye karşı müzikle direndiğini söyledi.
Aydilge, sanat yolculuğunda karşılaştığı zorlukları ve üretim motivasyonunu anlatırken, “İnsan yara aldığında canı yanar ama o yarayı kimse umursamadığında daha çok acır,” diyerek kendisini müzik yoluyla ifade ettiğini belirtti. Amacının insanlarla “yara kardeşliği” kurmak olduğunu vurgulayan sanatçı, müziğin birleştirici gücüne inandığını ifade etti.
“Belki çok romantik gelebilir ama derdim insanlara hem yazarak hem konuşarak hem de müzikle ulaşmak. Görülmek, duyulmak ve yankı bulmak istiyoruz. Anlaşılamamak insana çok ağır geliyor,” dedi.
Program boyunca sert ve ayrıştırıcı dilden bilinçli olarak uzak durduğunu anlatan Aydilge, toplumsal çatışmaların dozunu artıran üsluba karşı duruş sergiledi. Özellikle sosyal medyada ve bazı şarkı sözlerinde sıkça karşılaşılan aşağılayıcı söylemler yerine, daha kapsayıcı bir dilin kullanılmasını savundu.
“Biri bana sert bir dille konuştuğunda aynı şekilde cevap verirsem, onun yöntemini meşrulaştırmış olurum. Bu, kötülüğün zaferi olur. Ben kötülüğü dilsiz bırakmak istiyorum,” diyerek yapıcı bir yaklaşımı benimsediğini söyledi.
Aydilge, zaman zaman yaptığı yorumların çarpıtıldığını ve bağlamından koparılarak kamuoyuna sunulduğunu belirtti. Danla Biliç’in estetik operasyonlarıyla ilgili yaptığı paylaşımlardan örnek vererek, önemli bir farkındalık yaratıldığını vurguladı.
“Ben kimseyi yargılamıyorum ama güzellik algısının tek tipleştirilmesine karşıyım. Estetik sektörü, bizim eksik hissetmemiz üzerinden büyüyen bir yapı,” dedi.
Toplumda görünüşe verilen abartılı önemin bireyler üzerindeki psikolojik etkilerine de dikkat çeken Aydilge, “Hepimiz belirli kalıplara uymaya zorlanıyoruz. Oysa hayatımızın merkezine değerlerimizi koyarsak, daha gerçek ilişkiler kurabiliriz,” ifadesini kullandı.
Kadınların dış görünüş üzerinden değerlendirildiği, haklarının görmezden gelindiği bir kültüre karşı duyarlı olduğunu söyleyen Aydilge, bu konuda sanat üretimiyle mücadele ettiğini belirtti. Kadını nesneleştiren şarkılara karşı itirazının dikkate alındığını ve bazı sanatçıların bu nedenle özür dileyip, söylemlerini değiştirdiğini aktardı.
“Bir şarkıcı kadınlardan özür diledi ve bu benim için çok kıymetli. Kültürel dönüşüm böyle küçük adımlarla başlıyor,” dedi.
Aydilge Sarp, 25 Haziran 1979’da Kütahya’da doğdu. Henüz çocuk yaşlarda TRT Ankara Radyosu Çocuk Korosu’na katıldı. Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni birincilikle bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. 2006’da “Küçük Şarkı Evreni” adlı ilk albümünü yayınlayarak müzik dünyasına adım attı. Sobe, Kilit ve Yalnızlıkla Yaptım gibi albümlerle geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı.
Aydilge, aynı zamanda edebiyat ve çevre bilinci alanında da aktif çalışmalar yaptı. Greenpeace ile birlikte hazırladığı “Dünyanın Kalbi Durmasın” adlı şarkıyla nükleer karşıtı mesajlar verdi.
Bu haber Armağan Çağlayan’ın “Gör Beni” adlı serisinden hazırlanmıştır. Kaynak videoya 👉 buradan ulaşabilirsiniz.
Erdal Beşikçioğlu, yıllar sonra Behzat Ç. sahnelerini yeniden izledi ve yorumladı. Haberin detaylarına 👉 buradan ulaşabilirsiniz.
📧Her türlü soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki form üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
YORUMLAR (1)