Bir döneme damga vuran “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” dizisinin başrol oyuncusu Erdal Beşikçioğlu, yıllar sonra efsane diziden kesitleri yeniden izledi. KAFA TV’de yayınlanan Fenomen adlı programın yeni bölümüne konuk olan ünlü isim, karakterin bilinmeyenlerini anlattı.

İzlediği kesitler hakkında yorum yapan Beşikçioğlu, hem dönemin ruhunu hem de Behzat Ç.’nin toplumda yarattığı etkiyi yorumladı. Ayrıca Behzat Ç. karakterinin adalet arayışını, sistemle olan mücadelesini ve haksızlıklar karşısındaki duruşunu anlattı.

“Behzat Ç., Kendi Doğrularının Peşinden Giden Bir Adamdı”

Erdal Beşikçioğlu, sevilen ikonik karakter hakkında şunları söyledi:

“Behzat’ın iyiliğini ya da kötülüğünü kitlenin yargısına göre değerlendirmek büyük bir hata olur. Çünkü o, doğrularını da yanlışlarını da kendi içinde barındıran, kendi ölçüsüne göre yaşayan bir karakterdi. Nevi şahsına münhasır, adalet kavramını kendi içinde yoğuran, delişmen bir adamdı. Bir başkomiser olarak kendi doğrularıyla hareket etti; zaten karakterin yaşadığı tüm çatışma da buradan doğdu.”

Behzat Ç. karakterinin adaletsiz sistemin karşısında kendi doğrularını, kendi yollarıyla sağlamaya çalıştığını ve bu yönünün de izleyici tarafından sevildiğini şu sözlerle aktardı:

“Zamanının paralel yapısıyla ciddi bir mücadele içindeydi. Bu yüzden başkalarının doğruları, özellikle de sistemin sunduğu doğrular, Behzat için çoğu zaman hiçbir anlam taşımıyordu. Sistemle çelişen bu duruş, onu hem toplumun hem de izleyicinin gözünde sıra dışı bir yere taşıdı.”

“Behzat Ç. ile ilk nasıl tanıştınız?” sorusuna Beşikçioğlu:

“O dönemler Kent Evini kurmak istedik ve battık tabii ki. Sonra ne yapacağız, ne edeceğiz, vergi borcumuz da var. Yani yine sektör içerisinde bir iş buluruz, oynarız diye bakıyorum ama ben de önüme gelen her işi oynamak istemiyorum. Bir söylencesinin, bir sözünün gücünün olması gerektiğine inanıyorum.

Eğer siz vatandaşı belli bir süre boyunca size ait olarak görmek istiyorsanız, söyleyeceğiniz sözün vatandaşın faydasına olması gerektiğine mutlak inanç içerisindeyim. Medyanın gücünün de bu noktada olduğuna inanıyorum.

Ama artık gözü kararttık. ‘Artık ne gelirse oynayacağız’ dedik. Behzat Ç. geldi. Okudum ve çok enteresan geldi. ‘Bu iş ulusal kanallarda yapılabilir mi?’ dedim. Çünkü çok ciddi, kendi içinde paralel yapıya göndermeleri vardı.

O zaman sistemin, paralel yapıyla ortak ‘al gülüm ver gülüm’ davaları vardı. ‘Bu söylenebilir mi, söylenemez mi?’ demeye kalmadı, söylenmeye başladı.”

Dizi teklifinin ilk geldiğinde kafasında soru işaretleri olduğunu anlatan Beşikçioğlu, dizinin bu kadar sevileceğini düşünmediğini ve bir anda kendini bu projenin içinde bulduğunu şöyle dile getirdi:

“Dizinin bu denli başarıya ulaşacağını tahmin etmiyorduk. Bir kere o dönem içinize dönmüşsünüz, kendinizle birliktesiniz. Can havliyle hayatta kalmak için böyle bir karakter oynuyorsunuz. Ama tabii ki konu ondan sonrasında bambaşka bir tarafa geçti.”

Erdal Beşikçioğlu: “Ankara tutkusu bambaşkadır”

Ankara şehriyle özdeşleşen sevilen oyuncu, Ankara sevgisini şu sözlerle anlattı:

“Bir Ankaralı için Ankara tutkusu bambaşkadır. Çünkü Ankara sadece gezilip görülecek bir şehir değil; dostlukların, muhabbetin ve samimiyetin yaşandığı bir yerdir. Aynı zamanda siyasetin kalbinin attığı, ülkenin genel yapısına yön veren bir merkezdir. Bu yüzden Ankara daha çok dostluklarla ve sohbetlerle akılda kalır.

Dışarıdan gelen biri için Ankara başlangıçta sıcak gelmeyebilir. Şehir, insanları kolay kolay içine almaz. Bu nedenle dışarıdan gelen biri Ankara’ya ilk etapta alışmakta zorlanır. Ancak birkaç yıl orada yaşayıp dostluklar kurduğunuzda, Ankara’dan kopmak neredeyse imkânsız hale gelir.” dedi.

Kaynak: Bu haber, KAFA TV YouTube kanalında yayınlanan Fenomen programından derlenmiştir. 🎥 Videoyu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Güncel gelişmelerden haberdar olmak için X hesabımıza 👉buradan ulaşabilirsiniz.

Elif Garip