Ekonomist Atilla Yeşilada, YouTube kanalında yaptığı son değerlendirmede hem Türkiye ekonomisindeki kırılgan yapıya hem de İsrail-İran arasında tırmanan krizin dünya ekonomisine olası etkilerine dikkat çekti. Gündemi yakından takip eden Yeşilada,..
Ekonomist Atilla Yeşilada, YouTube kanalında yaptığı son değerlendirmede hem Türkiye ekonomisindeki kırılgan yapıya hem de İsrail-İran arasında tırmanan krizin dünya ekonomisine olası etkilerine dikkat çekti. Gündemi yakından takip eden Yeşilada, yaşanan gelişmeleri sadece jeopolitik bir gerilim olarak değil, aynı zamanda küresel ekonomik krizlerin tetikleyicisi olarak yorumladı.
Özellikle petrol fiyatlarındaki artış riski, dolar baskısı, faiz politikaları ve Türkiye’nin iç siyasette yaşadığı güven eksikliği gibi konulara dikkat çeken deneyimli ekonomist, “Dünya şu anda aynı anda birkaç büyük şok yaşıyor ve sistem bu kadar yükü taşıyamaz hale geliyor” dedi.
Programın açılışında, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını değerlendiren Yeşilada, kamuoyunun savaşları çok çabuk unuttuğunu belirterek dikkat çeken bir tespitte bulundu:
“İnsanlar bölgesel krizleri çabuk unutuyor. Birkaç gün konuşuluyor, sonra gündem değişiyor. Oysa bu tür gelişmeler sadece yerel değil, küresel etkileri olan çok katmanlı krizlerdir.”
Yeşilada’ya göre İsrail’in İran’a yönelik hamlelerinin ardında yalnızca güvenlik kaygıları değil, Gazze’deki gelişmelerin uluslararası kamuoyunun dikkatinden uzak tutulma çabası da var. Ancak bu stratejiler, ekonomik yansımalarıyla birlikte düşündüğünde oldukça riskli bir tablo ortaya koyuyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun “Haftalarca sürebilecek bir savaş” açıklamasını hatırlatan Yeşilada, çatışmaların sadece bölgeyle sınırlı kalmayabileceğine vurgu yaptı.
“Bu gerilim, İran’ın yer altına gizlenmiş nükleer tesislerine yönelik bir askeri müdahale riskine dönüşürse, yalnızca bölge değil; enerji piyasaları, tedarik zincirleri ve finansal piyasalar da ciddi dalgalanmalar yaşayabilir.”
Yeşilada, özellikle İran’ın “Eğer biz üretip satamıyorsak, kimse satamaz” mesajına dikkat çekerek, İran’ın Hürmüz Boğazı üzerinden geçecek petrol sevkiyatını sabote edebileceği ihtimalini dile getirdi.
Ekonomistler arasında yaygınlaşan görüşe göre; bölgede yaşanacak herhangi bir askeri hareketlilik, petrol fiyatlarını kolaylıkla 100 doların üzerine çıkarabilir.” Yeşilada da bu görüşü paylaşarak şu uyarıda bulundu:
“İran’ın doğalgaz ve petrol altyapısı hedef alınırsa ya da Hürmüz Boğazı üzerinden geçen tanker trafiği sekteye uğrarsa, sadece petrol değil doğalgaz fiyatlarında da patlama yaşanır. Bu, dünya genelinde stagflasyon riskini doğurur.”
Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler için bu senaryo yalnızca fiyat artışı değil, aynı zamanda cari açıkta büyük bir sıçrama, kur baskısında sert yükseliş ve ekonomik büyümede yavaşlama anlamına geliyor.
Yeşilada’ya göre dünya yalnızca Ortadoğu’daki gelişmelerle değil, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bütçe açığı, faiz baskısı ve tarife savaşlarıyla da mücadele ediyor.
“ABD’nin yüksek bütçe açığı faizleri yukarı itebilir. Bu da gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı anlamına gelir. Türkiye gibi kırılgan ekonomiler bu dalgaya dayanamayabilir.”
Tarife savaşlarının geri dönme ihtimali, özellikle Çin ile ABD arasında yaşanan ticaret gerilimlerinin yeniden alevlenmesi, global tedarik zincirlerini yeniden zorlayabilir.
Ekonomist, Türkiye’deki ekonomik tabloya da geniş yer verdi. Siyasi gelişmelerin finansal piyasalar üzerindeki etkisine dikkat çeken Yeşilada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerinden yaşanan hukuki süreci örnek gösterdi.
“İç siyasette verilen bazı mesajlar, piyasalarda güven şoku yaratıyor. Yatırımcı Türkiye’ye yatırım yaparken artık sadece ekonomik verileri değil, siyasi atmosferi de dikkate alıyor.”
Bu tür gelişmelerin yabancı yatırımcıyı uzaklaştırabileceğini belirten Yeşilada, reel sektörün yaşanan gelişmelere tepkisiz kalmasının da endişe verici olduğunu söyledi.
Haziran ve Temmuz aylarında faiz politikasında alınacak kararların büyük önem taşıdığını vurgulayan Yeşilada, enflasyondaki inatçı yükselişin Merkez Bankası’nın faiz indirmesini zorlaştırdığını belirtti.
“Petrol fiyatları yükselirse, enflasyon daha da yukarı gider. Merkez Bankası faiz indiremediği gibi belki yeniden artırmak zorunda kalabilir. Bu da ekonomide bir yavaşlama süreci başlatır.”
Özellikle yıl sonuna doğru cari açığın büyüme ile birlikte artması, Türkiye ekonomisi açısından ikinci bir baskı yaratabilir.
Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada’nın değerlendirmeleri, dünya ekonomisinin aynı anda çok sayıda baskıyla karşı karşıya olduğunu net şekilde ortaya koyuyor. Enerji krizi, jeopolitik çatışmalar, faiz baskısı ve içeride yaşanan güven sorunları Türkiye’yi kırılgan bir zemine çekiyor. Küresel ekonominin yeni bir dalgaya sürüklenmesi durumunda, Türkiye’nin hem para politikası hem de siyasi ortam açısından hızlı ve akılcı adımlar atması şart görünüyor.
Başarılı ekonomist Erdal Sağlam, ülke ekonomisinde kritik bir süreçte olduğumuza vurgu yaparak, mevcut koşulların dikkatli yönetilmesi gerektiğini söyledi.
Haberin detaylarına 👉buradan ulaşabilirsiniz.
Bu haber, ünlü ekonomist Atilla Yeşilada’nın YouTube üzerinden yaptığı yayından derlenmiştir. İlgili videoya buradan ulaşabilirsiniz.
Her türlü soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki form üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
YORUMLAR (1)