Aydilge: “Kötülüğü dilsiz bırakmak istiyorum”

Armağan Çağlayan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Gör Beni” serisinin yeni bölümüne bu hafta Aydilge konuk oldu. Sevilen şarkıcı Aydilge, hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu. Her zaman yaşanılan haksızlıklara ve şarkılardaki kutuplaştırıcı söylemlere karşı çıkan sanatçı, sert bir dilden her zaman kaçındığını açıkladı. Müzikle insanlarla ortak bir dil kurmayı amaçladığı belirtti ve o sözleri şöyle aktardı:

“Aslında derdim, insanlara hem müzikle, hem yazarak, hem de konuşarak bir ‘yara kardeşliği’ kurmak. Belki de şimdi çok romantik bir şekilde ifade etmek istemiyorum, ama gerçekten çok inandığım bir söz var: İnsan yara aldığında, canı çok yanmıyor; ama o yarayı kimse umursamadığında, işte o çok daha acıtıyor. Hepimiz görülmek, duyulmak, anlaşılmak istiyoruz. İnsan, varlığıyla bir şekilde yankılanmak istiyor. Ve anlaşılamadığımızda gerçekten çok büyük bir üzüntü yaşıyoruz. Belki de ben de bunu, müzikle ve diğer araçlarla anlatmak, paylaşmak ve anlaşılmak istiyorum.” dedi.

Aydilge: “Kötülükle, Kötü Bir Dil Kullanarak Mücadele Edemezsin”

Son zamanlarda şarkılarda giderek artan ayrımcı dil hakkında tepkisini sert bir dille ifade eden sanatçı, her zaman yapıcı bir yaklaşım içerisinde olmamız gerektiği konusunda uyardı. Ayrıca, kötülüğün uygun bir dille azalacağını ifade eden Aydilge sözlerine şöyle devam etti:

“Bazen diyorlar ki, ‘Niye bu kadar tatlı tatlı konuşuyorsun, sert sert konuşsan daha etkili olurdu.’ Ama ben şöyle düşünüyorum: Kötülükle, kötü bir dil kullanarak mücadele edemezsin; çünkü o zaman ona dönüşürsün. Ben kötülüğü dilsiz bırakmak istiyorum. Mesela biri bana kırıcı üslupla konuştuğunda, ona aynı şekilde karşılık verirsem, o zaman onun davranışını meşrulaştırmış olurum. Aynı şekilde cevap verdiğimde, aslında o kazanmış olur. Dolayısıyla, olabildiğince naif bir yerden bakmaya çalışıyorum, üslubumu düzgün kullanmaya özen gösteriyorum. Bu kötülüğün en büyük zaferi değil mi zaten?”

Aşağılayıcı dile karşı olduğunu belirten Aydilge, kötülükle mücadele edilmesi gerektiğini açıkladı. Ayrıca, güzel bir örnekleme ile sözlerine şöyle devam etti:

“Çok sevdiğim bir söz vardır: ‘Uçuruma çok uzun süre bakarsan, o da sana bakmaya başlar.’ Gerçekten, muhatap olduğumuz şeyler bizi biçimlendirmeye ve şekillendirmeye başlıyor. O dili kullanmaya başladığımız anda, o dil bilinçaltımıza yerleşiyor ve bir bakmışsınız, kendimizi o dilin içinde bulmuşuz.”

“Sözlerim Çarpıtılıyor”

Sosyal medyadaki olaylara suskun kalmayan ancak çoğu kez yanlış anlaşılan ünlü sanatçı sözlerinin çarpıtıldığını şöyle anlattı:

“Çoğu zaman sözlerim öyle çarpıtılıyor ki, bazı haber siteleri ya da başka platformlar, söylediklerimi alıp bir şekilde yerleştiriyorlar ve bir anda durduk yere sanki birini eleştirmişim gibi bir algı oluşuyor. Mesela, Danla Biliç ile ilgili bir konuyu anlatmak istiyorum. Danla, estetik ameliyatından duyduğu sıkıntıları takipçileriyle paylaşıyor. Ben de videomda ise şöyle belirtiyorum, ‘Bakın şu videoyu izleyin, sakın yaptırmayın canım çok yandı, bir sürü sıkıntı çektim’ diyor.

Bunu Danla Biliç’in söylemesi çok önemli, çünkü hayatını estetik üzerine kurdu ve bu alandan kazanç elde etti. Onun böyle demesi çok önemli bir farkındalık aslında.”

“Kendimizi Sadece Görünüşümüzle Tanımlamamalıyız”

Gençler arasında artık bir yarış haline gelen estetik işlemleri hakkında da fikirlerini belirten sanatçı, güzellik sektörünün kadınlardan çok şey aldığını açıkladı. Güzellik algısı hakkında konuşan Aydilge,

Videomda ise diyorum ki: ‘Güzellik sektörü, yılda milyonlarca dolar kazanırken, aslında bizim yetersiz, çirkin ve mutsuz hissetmemiz üzerinden kar eden büyük bir sistemin içindeyiz. Bundan tamamen kaçmalıyız. Çünkü hepimiz belli bir güzellik anlayışının dayatılması sonucu o kalıplarına uymaya çalışıyoruz. Ama belki de, hayatımızın ortasına sadece nasıl göründüğümüzü koymayabiliriz. Başka değerlerimizi, başka güzellikleri ön plana çıkararak, sadece belli insanların güzel olarak addettiği kalıplara sıkışmak zorunda kalmayabiliriz. Bunu deneyebiliriz.’ dedi.

“Kadını Ötekileştiren Dili Değiştirmeliyiz”

Ünlü isim ayrıca kadın haklarının her zaman yanında oldu. Kadının sadece fiziksel olarak değil duygu ve düşünce açısından bir bütün olduğunu şu sözleriyle tamamladı:

“Son dönemlerde kadınlara yönelik olumsuz tutumların giderek arttığını gözlemliyoruz. Kadınlar fiziksel olarak tanımlanıyor ve dış görünüşleri üzerinden değersizleştirilen nesneler gibi gösteriliyor. Bu tür aşağılayıcı ve indirgemeci yaklaşımlar, kadınlara yönelik toplumsal algıyı ciddi şekilde zedeliyor.”

Kadın hakları konusunun geçiştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Aydilge, bu konuların daha çok konuşulması gerektiğini ve böylece küçük adımlarla daha iyi bir toplum var olacağını şu sözlerle anlattı:

“Birçok kişi ‘Niye çekiyorsun?’ diye soruyor, ama ben bu çabamın işe yaradığını düşünüyorum. Yapımcılar ve o şarkıyı söyleyen beyefendi, kadınlardan özür dilediler. ‘Bir daha kadınları ötekileştiren şarkılar yapmayacağız’ dediler. Bence bu çok önemli bir adım. Küçük küçük şeyler, güzel adımlara dönüşebiliyor. Bu yüzden böyle bir bir çabam var. Çünkü dilin gücünü ve anlamını değiştirmek, kültürü dönüştürmek için küçük ama önemli adımlar atmak gerektiğini düşünüyorum.”

Peki sosyal medyada sık sık paylaştığı videolar ve neşeli şarkılarıyla karşımıza çıkan Aydilge aslına kimdir. İşte sizler için araştırdık.

Aydilge Kimdir?

Aydilge Sarp, 25 Haziran 1979 tarihinde Kütahya’da doğdu. Daha küçük yaşlarda sanata merak saran Aydilge, TRT Ankara Radyosu Çocuk Korosu sınavını kazanmıştır. Kariyerinde sağlam bir adım atan sanatçı, 2006 yılında Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni birincilikle tamamladı. Ardından İstanbul Üniversitesi Radyo-TV-Sinema alanında yüksek lisans yaptı.

Müzik hayatına ise 2006 yılında çıkardığı “Küçük Şarkı Evreni” albümü ile başladı. Bu albüm sayesinde geniş bir hayran kitlesine sahip oldu. Ayrıca, Ardından, Sobe, Kilit ve Yalnızlıkla Yaptım gibi albümlerle gibi albümlerle müzik dünyasında yerini aldı.

Müziğin yanı sıra radyo programları da yapmıştır. Rock FM’de “Artı Beş Eksi Beş” adlı radyo programını sunarak dinleyiciyle buluştu.

Yüksek sağduyusuyla her haksızlığın önünde kalkan gibi dikilen sanatçı, 2008 yılında Greenpeace ile işbirliği yaparak, Dünyanın Kalbi Durmasın adlı parçayı seslendirdi. Ayrıca nükleer enerjiye karşı sevenlerini bilinçlendirmiştir.

Bu haber Armağan Çağlayan’ın “Gör Beni” adlı serisinden hazırlanmıştır. Kaynak videoya 👉 buradan ulaşabilirsiniz.

Erdal Beşikçioğlu, yıllar sonra Behzat Ç. sahnelerini yeniden izledi ve yorumladı. Haberin detaylarına 👉 buradan ulaşabilirsiniz.

📧Her türlü soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki form üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.